8 Eylül 2009 Salı

ikinokta(..)

Gözlerimin kenarında son uyku kırıntıları... Yıkamamıştım yüzümü, ne vardı sanki hiç uyanmasaydım. Sıkılmıştım her şeyden. Her gün aynı saatten, aynı yerden. Monotonluk duvarını kırıp geçebilecek hiç bir makine icat edememiştim ben. Yine aynı şey oldu. Ayağımın yatağın kenarından uzattım...

Dünyadan aşağıya attım kendimi. Ekvatorun yanından geçerken, gökyüzüne düşüyordum. Mavilikleri delip, bulutları tutmaya çalışırken kendimi parlak karanlığın içinde buluverdim. Yıldızlar hep küçük kalacaklardı benim için. Ta ki bugüne dek..


Ya birine çarpsaydım?


Öylesine düşerken, yıldızlara doğru. Güneşinkine hiç benzemeyen bir ışıkla kaplandım. Yıldızları göremeyecek kadar kördüm. Oysa, onu görebiliyordum. O anda anladım ki, tüm yıldızlardan daha parlaktı benim için. Hepsinden daha güzel...
Beyazdan yoksun, simsiyah gözleri ve gözlerine tezat bembeyaz saçlarıyla karşımda duruyordu.

Beyaz, ince parmakları ile dünyada gördüğüm hiç bir kadın gibi değil. Ama dünyada gördüğüm bir çok kadından çok daha güzeldi.
Venüs'ten geldiğini söyledi. Konuşmamıştı, ağzını açmamıştı, belki bir ağzı bile yoktu. Oysa, arkamı, önümü, sağımı ve solumu kaplayan uzaydan daha derin gözlerine baktığımda, oradan geldiğini biliyordum. Tüm benliğimle ona kapıldım ve baktım.

Sonra uyandım...

Yeniden uyuyorum...

Parçası: Moby - Sailin' On

1 yorum: