15 Ekim 2009 Perşembe

Noktalı Virgüllü

Ankara hakkında çok fazla şey yazmayı düşünmüyorum. Evet bilmeyenler varsa, Isparta-Afyon-Ankara-Mersin hattında ziyadesiyle vakit geçirdim ve harcadığım her saniye için Tanrı'ya şükrettim. Çünkü; Harika'ydı.

Tanımadığın insanlarla tanışmak, vakit geçirmek, oyun oynamak, gülmek, eğlenmek... Bunlar önemli ve değerli şeylerdir. Değil Mastercard, Fort Knox'a sahip olsanız satın alamazsınız.

Tanıdığın ve sonra yeniden karşılaştığın insanlarla görüşmekse bir o kadar daha değerli. Emre'nin yüzünü bile görmek beni mutlu etti diyebilirim. O; O'na vakit ayıramadığımı düşünse de, ilgilenmediğimi düşünse de beynimin bir kısmını ona ayırmıştım. Ama onun haberi yoktu. Sonra Bacanağım vardı ki, onunla daha fazla vakit geçirdim, keza vakti vardı. Evet, onu da ihmal ettim, çünkü işlerim vardı.

İyiydi, herşeyiyle iyiydi... Daha fazlası can sağlığı lakin o kadarı da astar istemek olur. Var biraz grip... Geçer inşallah.

Gel gelelim, son günlerde not ettiklerime... Önemli mi bilmiyorum da, baya bi marjinaliz son günlerde. Çok karmaşık cümlelerimiz var, birbirimizi anlamıyoruz bile doğru düzgün. Cümleler öylesine devrik, kelimeler öylesine yanlış ki, bizimkisi okumak, anlamaktan ziyade hissetmek oldu artık. Gariptir ki; gözlerimiz harfleri gördüğünde aklımızla değil kalbimizle anlıyoruz yazılanları.

Öyle marjinaliz a.q..

Sonrasında boşluk var. Bu kez baya bir büyük, Kabil gibi düştüm öyle böyle değil. Bildiğin Abyss ortalık... Çıkacağım sanırım. Önce biraz ısınmak gerek, hızlanmak, hareket etmek, kaldırmak, indirmek, cebi doldurmak şart.

Sonrasında Aşk'a bile ümitliyim. Varın siz düşünün gerisini... Belki bir kız arkadaşım olur, hatta yeni arkadaşlarım. Olacağını düşünüyorum. Gayet tabi çalışmak gerek, bir de dersler var ki, bu kez 'gerçekten' oturup çalışmayı düşünüyorum.

Bu da Ankara'nın gazı... Kesinlikle. Memleketinin insanı bu kadar mutlu ettiğini yeni yeni farkediyorum.

İşte size karmaşık bir yazı dizisi ve kafam o kadar karışıktı ki, bu kez sade cümleler kurdum. Okuyun bakalım...

3 Ekim 2009 Cumartesi

Değişimin..




Yıllar geçti...

Ben hala aynıyım.

Sen ise değiştin..

Ve değişmeye devam ediyorsun.

İçimde bir parça eksildi..

Kurudu, kül oldu.
Sen fazlalaştın,

Büyüdün,

Ve buna devam ediyorsun.
Değişiyorsun..

İşin kötü yanı bu.

Sana yetişemiyorum,

Sahip olamıyorum.

Ve sen devam ediyorsun.

Artık yalnızca izliyorum,

Değişimini,

Sen farketmesen de,
Öylesine senin oldum ki,

Herşeyini biliyorum.

Farkediyorum,
Hatta...

Hissediyorum.

Sen devam ediyorsun,
Bense izliyorum...


Deftones - Change (in the house of flies)