2 Şubat 2010 Salı

God Put a Smile on My Face

Tanrım bana başlamak için güç ver.
Ama bu gücü vermeden önce yeni bir hedef istiyorum senden. Seçimini bana bırakma, yapamıyorum. Biliyorsun, herkesi bildiğin gibi, beni de çok iyi biliyorsun. Ucu açık kalmasın, bir kez daha hiç bir şey vermeden almayı istiyorum. Birinde, bazen utanıyorum dediğimde, "Utanma, o hep verendir. Sana ihtiyacı yok ki." demişti... Doğru demiş değil mi?

Tanrım başlamama izin ver. Bir Blogger hesabın var mı bilmiyorum ama bu yazıyı insanlar okumadan, sen okuyor ve biliyorsun. Hatta, yazdıklarımı bile şekillendirmeme yardımcı oluyorsun. Bu monotonluğun içinde, küçük bir ışık ver yeter. Sonra biraz güç, ben ona ivme kazandırabilirim. Buna inancım tam...

Bir kız arkadaş istemiştim ve sen küçük bir ışık yakmıştın benim için, evrenin bir ucunda. Şimdi yeni bir uğraş, ucu açık kalmasın deyipte yarım bırakmıştım ya. Güzel bir uğraş olsun, tüm bu monotonluğun üstüne, kötü şeylerle test etme beni. Ahirete saklıyorum kendimi tökezlemeyeyim diye.

Bir uğraş, iyi bir uğraş, değişiklik gerek. Olumlu yönde, sevebileceğim bir şeyler ver lütfen. Yüzüme bir gülümseme koy, biliyorsun hoş bir gülümsemesi olan biri değilim. Gülümsediğimde yüzümü sevmiyorum, belki de bu yüzden ya ciddi duruyorum ya da kahkaha atıyorum. Arası yok, hoş bir gülümseme sadece. O bile yeter.

Ah bir de, yapacak bir şeyler artık. İş dışında, kendime yeni bir uğraş. Tırmanacak merdivenlerim var, başarıyla birlikte gelecek. Belki bir kız arkadaşım olmayabilir, onu da geçtim ya.

Lütfen.

Where do we go, nobody knows
Don't ever say you're on your way down, when..
God gave you style and gave you grace
And put a smile upon your face...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder