11 Nisan 2010 Pazar

kinkusanadam

Filmin etkisi var mı bilmiyorum ama daha da kötü olabilir mi bilmiyorum. Yani, farkettim ki sorun bende. İnsanlarda bir sorun yok. İnsanlarla konuştuğunda; "Bu bir tek sende oluyor." cevabını alıyorum.

O zaman ben geçinilmesi güç, hatta imkansız bir adamım demektir.

İnsanlarla tartıştım. İnsanları istemiyorum. İnsanları istiyorum. İnsanlarla konuşurken çok samimi oluyorum, bu onların götlerinin uranüse sürtünmesine sebep oluyor. Ben insanlar tarafından çok konuşan biri olarak görülüyorum. Ben insanlara ihtiyacı olan bir adammışım gibi görünüyorum. Ne tesadüftür, her birine bir siktirname vermek için hevesliyim aynı zamanda.

Bundan günler önce; "Siktirnameleri hazırlamam gerek." demiştim. Yani, hayatıma iyi ya da kötü herhangi bir etkisi olmayan figüranların tamamını temizleyecektim. O karede bir tek ben olacaktım. Sevdiğim, sevmediğim tüm insanları temizleyecektim.

İnsanları çok umursuyorum ki, bütün bunlar oluyor sanırım. Ben Konya derken, onlar Hong Kong anlıyorlar. Sanıyorum ki, ben ağzımla değil, götümle konuşuyorum. İnsanlar ağızlarını kullandıkları için beni anlamamalarını doğal karşılıyorum.

Bak beyim! Beni hiç kimse arayıp sormaz. Beni sikseler, kimsenin ruhu duymaz. Ben böyle bir adamım. Hiç arayıpta, naber, nasılsın diye hatır soranını bilmiyorum. Arada sırada, yanlış mesaj gönderenler varsa böbürlenmesinler, hepinizi görebiliyorum.

Üstelik söz konusu sıradan insanlarsa tamam, bana tahammül edememeleri normal. Kadınlara, kızlaraysa hiç lafım yok. Onları da istemiyorum, eyvallah. Arkadaşlarıma gelince, her biri boğazına kadar dayanmış mıdır ki? Bugünlerde hep bir sebep bulup, bir noktadan sonra canımı yakmaya başlıyorlar.

Görüşme bitmiştir.
Görüşmek mi?
O da ne.
Kim farkına varır ki?
Burada hayat var!
Anlamıyorum seni!

Evet, ben geçimsiz bir adamım. Ben sizlerle konuşurken, beni anlamamanızı da normal karşılıyorum. Ben sizin zevkinize, zevklerinize hitap eden bir adam olmadım hiç bir zaman. Hatta, içinizden bazılarını sevip, öldüresiye sıktıysam da, bilinizdir ki değer verdiğim içindir. Yalnız, şunu da bilin ki, bundan sonra olmayacak. Afedersiniz.

O değil de, sarhoş tipi oldu yazı. Yani, gereksiz yere insanlardan özür dileyip, avrat gibi triplere girmeye benzedi ama gerekeni o sanıyorum ki.

Neyse, yatacağım. Bob Dylan'la kalın. Eğer okuyorsanız, üstünüze alının.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder